31 Ocak 2014 Cuma

Tuzlu Atıştırmalık

Hazırlaması 5 dakika pişirmesi 15 dakika 
Özellikle bebekli annelerin çayın yanında hazırlıyabileceği basit tuzlu atıştırmalık. Ben bi kolumda Aryayla hazırladım :) 

Malzemeler
* 1 çay bardağı sıvı yağ
* 1 çay bardağı yoğurt 
* 1 çay bardağı rendelenmiş veya küçük küçük doğranmış peynir  
* 3 su bardağı tam buğdaylı un (tercihen normal un da olabilir)
* 1 çay kaşığı tuz
* 1 paket Kabartma Tozu

Yapılışı
Tüm malzemeleri karıştır hafif yoğur şekil ver 200 derecelik fırına ver 15 dakika sonra kıtır kıtır olunca servis edin.
 
Afiyet olsun :) 

30 Ocak 2014 Perşembe

''Arya'dan sonra ben''






Benim cennetim sana sahip olmak Allah'ın bana verdiği bu eşsiz mutlulukla; susadigin zaman bana ihtiyacın oldugu zaman Allah göğüsümden sana cennetten bir pınar ihsan etti,onu icip yeme içme ihtiyacın karşılansin diye bebeğim.Her günüm her saattim her dakikam her anım seni büyütürken geçiyor.Bu öylesine guzel bi duygu ki ve ben bundan dolayı o kadar mutluyum ki iyiki doğmuşsun beni genç yaşta annelikle tanıştırmışsın şükürler olsun..
25.03.2013





















''Arya'yi beklerken''

Artık asla eski Derya olamayacağım günlere çok değil,sadece birkaç hafta kaldı.Ne ben eski Derya olacağım,ne de Umut eski Umut...
Yaşamımız bir dönüşüm geçirecek.Hani çaya şeker atıp karıştırır ve şeker eridiğinde artık çaydan ayrıştırmak mümkün olmaz.Çay asla bardağa konan o ilk çay gibi değildir.Yine çaydir ama artık yeni bir tadı vardır.Bizimki de o hesap...
Derya ve Umut olarak eskisi gibi uçarı olabilecekmiyiz?Canımız istediği gibi kendimizi sokağa atabilecekmiyiz?Sahile gidip birer bira içelim diyebilecekmiyiz?Gece yarılarına kadar üst üste birkaç bölüm birden dizi izliyebilecekmiyiz?Oraya gidelim,buraya gidelim diye doğaçlama yapabilecekmiyiz?Çok sıkıldım,bir yürüyüş yapmaya çıkalım diyebilecekmiyiz?
Muhtemelen bunları artık eskisi gibi,alıştığımız biçimde yapamayacağız.Fakat çocuk sahibi olmuş bazı insanların takındığı o tuhaf karamsar yaklaşıma da bürüneceğimizi sanmıyorum: ''Özgür günlerinizin tadını çıkarın yakında bitecek.'' Bazen öyle şeyler işitiyoruz ki şaşırıyoruz.Cocuklu hayat özgür yaşamın sonuymuş gibi felaket tellallığına soyunuyorlar.
''Uyuyamıyacaksınız,başbaşa kalamayacaksınız,hep yorgun olacaksınız'' vs...
Evet,bunu biliyoruz.Çocuk sahibi olmayı istemek,bunları göze almak değil mi zaten?Çocuklu yaşamdan önce ve sonra meselesi aramızda çok konuştuğumuz bir konuydu.Bize göre hayat aynen,aynı isteklerle,aynı alışkanlıklarla devam etmeli.Sadece bebek de bunların içine uyarlanmalı.Umut bebekten sonrasını ''Bir çaresizlik,zorunlu bir dönüşüm olarak görmüyorum.Zorunlu bir dönüşüm değil uzlaşmacı bir dönüşüm yaşayacağız''dedi.Bebek daha gelmedi,hala bizi nasıl bir yaşamın beklediğini bilmiyoruz ve hala buradan konuşması kolay biliyorum.Sadece şunu diyebilirim: İki insan ortak bir yaşam sürmeye karar verdiğinde nasıl ki birbirinin alanına saygı göstererek,uzaklaşarak ve orta yol bularak aynı mekanı paylaşmaya başlıyorsa,onların arasına katılacak bebekle kurulacak ilişki biçimi de bu olmalı.Ne anne baba bebeği bu yaşantıya uymaya zorlanmalı,ne de bebek/cocuk egemen bir yaşantı kurulmalı.Her şeyin anahtarı uzlaşmada yatıyor.Çay içmeyi bırakmayacağız biz; şekerli çayın tadına alışacağız.Bir sürü şeyi bir de bebekle yapmayı öğreneceğiz.Yapmayi bilmediğimiz şeyleri de öğreneceğiz.Eski Derya ve Umut olamayacağız; yeni Derya ile Umut'un öğreneceği ise çok şey var.İşin bu sürprizli kısmı çok ama çok heyecan verici :) 
05.03.2013